in possession

English-Turkish Translation

  1. (a) elinde, tasarrufunda, elde etmiş, (b) malik, sahip, hâkim.
    be in possession of: -e sahip/malik
    olmak.
    be in the possession os someone: (bir şey) birinin elinde/tasarrufunda olmak.
    a person who is in possession of his faculties and a clear mind: aklî melekelerine tamamen hâkim/aklı başında/kafası işleyen bir kimse.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be in possession of all one's faculties
aklı başında olmak Verb
chose in possession
bir kimsenin sahibi olduğu menkul mal
choses in possession
bir kişinin sahip olduğu mal-mülk ile ilgili hukuki terim
close in possession
bir kimsenin fiilen zilyedi olduğu menkul eşya
estate in possession
şimdiki kullanma olanağını veren yararlanma hakkı
put in possession
tasarrufuna vermek Verb
remain in possession
(Br) kiracının tasarrufunda kalmak Verb
vest in possession
hemen tasarruf hakkı vermek Verb
vested in possession
hemen şimdi tasarruf edilebilecek bir hak
be in possession of a large fortune
büyük bir servet sahibi olmak Verb
be in possession of pledges
teminatı olmak Verb
be in possession of sth
bir şeye sahip olmak Verb
leave someone in possession of the field
alanı birine terk etmek Verb
put someone in possession of an inheritance
birine miras bırakmak Verb
remain in possession of the field
alana hâkim olmak Verb
be in a possession of a large fortune
büyük bir servet sahibi olmak Verb
be in full possession of one's senses
kendine tamamıyla hâkim olmak Verb
be in the possession of ...
...'in zilyetliğinde olmak Verb, Law
be in the possession of ...
...'in elinde olmak Verb, Law
be in the possession of a family
ailesi olmak Verb
be in the possession of a family
bir aileye sahip olmak Verb
have something in one's possession
bir şeyin zilyedi olmak Verb
have something in one's possession
bir şeye sahip olmak Verb
in someone's possession
.: elinde, üstünde, yedinde.
Stolen goods found in his possession .
in the possession of someone
.: elinde, üstünde, yedinde.
Stolen goods found in his possession .
information in my possession
elimdeki bilgi
keep papers in one's possession
evrakları kendi saklamak Verb
leave someone in the possession of the field
meydanı birine bırakmak.
possession in bad faith
kötü niyetli zilyetlik Noun, Law
possession in deed
fiili zilyedlik
possession in good faith
iyi niyetli zilyetlik
possession in law
hukuki zilyedlik
possession in law
hukuki zilyetlik
redintegrate someone in his possession
birine malını iade etmek Verb
reestablish someone in his possession
birine mülkünü iade etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database